Kasım'da Büyük Kuzey Turu: Bölüm 4 Rize Yaylaları

Pokut Yaylası , Rize
    Sabah 9 gibi evden çıktık. Rize’nin susamsız simiti meşhurmuş (tanesi 50 kuruş) doymak için en az 5’er 6'şar yeniyor. Pazar Merkez’de Eminoğlu Simit fırınında sıcak sıcak 10 tane Rize simiti , Dergah pastanesinden de 8 tane pohoça aldık. Çünkü yaz sezonu bittiği için yukarılarda açık restoran olmayabileceğini söylediler.Ancak açık restoranlar vardı..:S
Rize Simiti
Fırtına Deresi
    Uğur bize güzel bir tur ayarlamış, (Turolog kişi başı 70 TL) Saat 9:30 gibi Rize'nin Pazar ilçesinde çevre yolundan alındık. Müzik sistemi o biçim. Karadeniz müzikleri son ses.


Yol ayrımı Ayder - Pokut - Gito yaylalarına




       10 dakikaya Ardeşen ilçesinden Fırtına deresine doğru girdik ve tırmanış başladı.Kesinlikle harika yerler...
Çinçiva



       Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinden başlayıp  yol boyunca taş köprüleri ve şelaleleri geçip, fotoğraf molaları vererek, Çinçiva‘ya ardından da Zil Kale‘ye ulaştık.

Bu şirin restoranda mola verdik bizim şöför bayağı kahvaltı yaptı.Tabi ki biz de toktuk çay keyfi... :)

Molalarda horonlar tabiki de edildi.



Şimşir Ormanı
İlk gün tur Zil Kale'ye zaman kaybetmemek için uğramadı.Biz ikinci gün kendimiz Ayder Yaylası'na giderken uğradık. 


Zilkale
Zil Kale: 14. yy’a tarihlenen ve ticaretin güvenliği açısından çok önemli bir konumda bulunan bu Kartal Yuvası’nı andıran kale, Fırtına Deresi’nin batı yamaçları üzerinde kurulmuş. Kalenin üzerinde inşa edildiği sarp kaya kütlesi denizden 750 m, dere yatağından yaklaşık 100 m yükseklikte.
Zil Kale'de poz vermeden olmazdı...

Şarkı söylemeden olmazdı...
Hamsiköy Sütlacı

Hamsiköy sütlaçını Zil Kale'de yiyebildik..Ancak burada fiyatı normalden biraz daha pahalı sayılabilir.


Bu tur aslında bizi Gito yaylasına çıkaracaktı fakat yol bir yerde kapatılmış geri dönmek zorunda kaldık. Sonradan rotamız Pokut oldu.
Pokut Yaylası


Pokut'ta yaklaşık 2 saat geçirdik.Oksijen bol karnımız acıktı.Küçük bir kafe bulduk ve orada çaylarımızı içerken mıhlamamızı da yemeği ihmal etmedik. Sonra grupla ortak bir noktada buluşup patika yoldan 10 dakikaya yan taraftaki tepedeki Sal Yaylasına geçtik.

Sal Yaylası

Karşıda gözüken Pokut Yaylası
Gün batımından sonra aşağı inişe geçtik.Yollar uzunca bir bölümü toprak ve araba oldukça sarsıyor. Bu iniş yaklaşık 1 buçuk saat sürüyor. En yorucu olan kısmı bu ancak gitmeye değiyor.


                                                                                  *

 Bir gün sonrası Palovit şelalesi ve Ayder yaylası için kendi arabamızla yola çıktık.Ayder daha turistik bir yer olduğu için yolları düzgün.Kendi aracınızla çok rahat çıkabilirisiniz.

Yukardaki merdiveni kullanarak şelalenin dibine kadar gelebiliyorsunuz.
Palovit şelalesine yaklaşırken yol yine toprak oldu fakat çok uzun değil.Şelalenin orada da araç park yeri 5 araç civarında biz sakin bir zamana denk geldiğimiz için yer vardı.Gerçi çok uzun vakit geçirebilecek bir durumunuz yok.


Palovit Şelalesi
Şelaleden sonra tekrar geri dönüp yol ayrımından Ayder'e yöneldik.Yaklaşık 30 dakikaya Ayder'e ulaştık.
Ayder Yaylası



   

Burda güzel bir restoranda köfte yedik. (1 kg 80 tl) Aslında 750 gr yeterli. Yanında bal-tereyağ ve sıcak lavaş ikramları.


      Ayder Yaylasında salıncaklar meşhur olmuş.10 lira'ya salıncakta sallanıyorsunuz.En şaşırtan tarafı da salıncak sahipleri sizi sallarken telefonunuzu alıp birde en iyi fotoğraf karesini yakalıyorlar. Birazcık olayın boyutu değişmiş. :) 

       Ayder'de çok güzel bir gün geçirdik.Dedikleri gibi buralar kutsal topraklar.Tekrar gelebilmek için kafamızda planlar oluşmuştu bile.
       Uğur ve Büşra'ya minnettarız.Çok keyifli dolu dolu bir hafta sonu  geçirdik. Çok teşekkür ediyoruz.

      Ayder Yaylasında her sene sömestr tatilin ortasında Kardan Adam Festivali yapılıyormuş. Bizde bunu duyunca Antalya'ya döndüğümüzde uçak biletlerimizi aldık. İnşallah  karlı zamanını da göreceğiz...

Yorumlar

Popüler Yayınlar