Kasım’da Büyük Kuzey Turu : Bölüm 1 Kapadokya - Kayseri
3 Kasım Cumartesi günü, saat 2'de beklediğim telefon geldi.Kışlık lastiklerimiz geldi ve arabamıza taktık keyfimiz yerine geldi.5 gibi evden çıktık program için yola koyulduk, Manavgat'taki sahnemden sonra saat 22:30 gibi Kapadokya için hayalini kurduğumuz büyük turumuza çıkabildik.
Akseki sapağından dönerek Konya yoluna doğru yöneldik.Akseki yolunda dikkatli olmamı söylemişlerdi.Yol biraz inişli çıkışlıydı.Hava sıcaklığının 2° kadar düştüğü oldu.Ancak yağış olmadığı için yollar kuruydu.Buzlanma yoktu.Ayrıca Gece yollarda kimse olmadığı için çok rahat bir yolculuk oldu. Konya ovasına kadar keyifli bir yolculuk geçirdik.Ayrıca dağ yollarını ve gece yolculuğunu zaten severim.
Konya'nın etrafından dolaşarak saat 00:30 civarları Aksaray yoluna girdik.Namı diyar Konya Yolu: Dümdüz bir yol düşünün ve benzin istasyonları uyku modunda ve hava buz gibi. Yaklaşık 150 km olan bu yolda içtiğimiz kahvelerin suların sonunda ihtiyaç molası gerekti. Güvenilir bir benzin istasyonu ararken uzaklardan bir Opet ışığı gördük.Emin de olamadık.Yaklaştıkça belli oldu.Meğer ışıkları kısılmış tasarruf modunda... neyse şansımızı deneyelim dedim ama çalışan uyuyor, market kapalı lavabo içerde uyandırmayalım yakıtta almayacağız zaten, ayrıldık.
Opet'te kapalıysa şansımızın oldukça az olduğunu anladım. Cansu haritadan dinlenme tesisi buldu:"Yapılcanlar" neredeyse Aksaray'daydı.Ama yapabileceğimiz bir şey yoktu.Devam ettik.
İlerde bir Petrol Ofisi gördüm.Lavabolarının genelde dışarıda olduğunu düşünerek buraya girdik ve dediğim gibi de oldu.
Buraya gelmeden önce Cansu'nun gün içerisinde dudak kenarları çatlamıştı. Pınar'dan krem istedi.Pınar da arabada karanlıkta seçemeyip beyaz bir fondöten vermiş.Cansu da ağzının kenarlarına sürmüş. Petrol ofisine geldiğimizde Cansu Joker gibiydi.Karanlıkta farketmemişiz. :)
Neyse ki dinleme tesisinden önce durmuşuz.
Yapılcanlar tesisine ulaştık.Orda biraz nefes aldık, çay içtik ve marketine uğradık.Oradaki şapkaları görüp takmadan edemedim.:)
Pınar'ın eşi Ahmet de Kayseri'den bize katılmak üzere otobüse bindi.Onunla da Ürgüp'te buluştuk.Güzel bir Simitçi bulduk.(Simit Dünyası)
Ürgüp Simit Dünyası |
Burda kahvaltımızı yaptıktan sonra Avanos'a yöneldik.Avanos'ta sallanan köprüden geçip kahvelerimizi içmek üzere Mado'ya oturduk. Güneş iyice içimizi ısıttıktan sonra Avanos'a özel kırmızı çamurdan yapılan çömleklere yönelip, biraz yeteneğimi denemek istedim.
Burdan sonra Özkonak'taki Yeraltı şehrine yöneldik.Yeraltında çökme riskini düşünmeden dolaşıyorsunuz.İçeride uzakdoğulu turistler de vardı.Yolun sonuna bir odaya geldik sıra bekledik herkes çıksın diye biran orda kendimi kötü hissettim.İlk defa böyle bir sıkıntı yaşadım.Geçtiğiniz yollar tüneller dar ve yerin altındasınız.İnsanlar buralarda kendilerini düşmanlardan yada tehlikeli hayvanlardan korumuşlar.
Bu bahsettiğim kasabaların birbiriyle uzaklıkları 10-15 km civarında.
Burayı'da gezdikten sonra dinlenmek için Kayseri'ye Ahmet'in annesi Fatma teyzemize geçtik. Ahmet'lerin önceden Kayseri mutfağının yemeklerini yaptıkları bir restoranları vardı. Burada da yemekleri Fatma teyzemiz yapardı. Şimdi ise bizim Kayseri'ye geleceğimizi öğrenince bu sefer bize inanılmaz lezzetler hazırladı.
Yağlama Mantısı |
Akşam yemek yedikten sonra arkadaşlarımızı sürpriz yaparak ziyaret etmeye başladık. Sağolsunlar burada ikram olayı çok fazla tatlı tuzlu, pastalar, kekler, börekler Kayseri'de diyeti bozmamanız imkansız gözüküyor.
Ahmet'lerin Gediris Bağlarında bağ evleri var.Bir sonraki gün Pazartesi sabahı Ahmet'in babası İlhan amcamız bize çok güzel bir kahvaltı hazırladı.
Bu güzel kahvaltıdan sonra planımız Erciyes'ti. Bulunduğumuz yere yakın 19 km uzaklıkta. Önceden beraber sahne aldığımız ve düğünümüzde de kırmayıp sahne alan eski arkadaşımız müzisyen Orhan ağabeyimiz iki senedir Erciyes Ramada otelde sahne alıyor.Onu da memnuniyetle ziyaret ettik.Gelmişken ayak üstü müzikte yaptık.Buraya tatile gelenlerin mutlaka Orhan ağabeyimize de uğrayıp müziğini dinlemesini tavsiye ederim.(Ramada Otel Erciyes)
Erciyes Ramada Otel |
Erciyes |
Yine merkezde arkadaşlarımızı ziyaret ettik.Akşam üzeri çarşıya indik.Kayseri'nin çok düzenli ve ferah bir şehir olduğunu gördüm.
Çarşıda çok güzel lezzetler bulabilirsiniz. Özellikle balıkçılar çok hoşuma gitti.Balıkların yanında hemen yanında pişirmek için tezgahları var.İster ekmek arası ister orada pişirtip evinize götürebiliyorsunuz ve gayet uygun fiyatlarlara.
Neyse Çarşıyı bitirmeden benim karnım acıktı Ahmet dedi burada meşhurdur Elmacıoğlu İskender Döner, tek kelimeyle harikaydı.
Bu güzel yemekten sonra kapalı çarşılarını gezdik.Kazancılar çarşısını gezdik burada Pastırma Sucuğun bol bulunduğu bir yer.
Kayseri Meydan ve Erciyes |
Buradan sonra yine arkadaş ziyaretlerimiz devam etti.
Kayseri'de son günümüzde geç kalktık.Öğleden sonra Talas ilçesinde Osmanlı sokağını gezdik.Burada Ermeni evleri ve otantik kafeler var. Sezonun bitmesi sebebiyle sakindi.Akşam Ahmet'in dedesine davetliydik. Yine çok güzel yemeklerle ağırladılar. Evde yaptıkları turşular çok lezzetli uzun zamandır böyle lezzetlisini yememiştim.Yemekten sonra büyüklerle keyifli sohbetler yaptıktan sonra sabah yola çıkacağımız için teşekkür ederek oradan ayrıldık.
Osmanlı Sokağı |
Talas 'ta otantik bir kafe |
Kayserililerin vazgeçilmez kahvesi |
Bir gün sonrası Karadeniz'e doğru... Bölüm 2
Yorumlar
Yorum Gönder
Okuduğunuz için teşekkür ederim.Abone olmayı unutmayın...