Müzisyenliğin 20 Altın Kuralı
On beş yıldır içinde bulunduğum turizm otel piyasasındaki deneyimlerimle ve büyüklerimin tavsiyeleriyle siz müzisyen arkadaşlarıma naçizane fikirlerimi sunmak istedim...
*
Benim en büyük şansım babamın müzisyen olmasıydı. Şansızlığım ise babamın müzisyenliğin esas işim olmasını istememesiydi.Yanında ne kadar sahne alıyor olsamda Üniversiteye girene kadar müzik eğitimi almam için bir hareket göstermedi. Subay olmamı arzulayan babam yüzünden güzel sanatlar lisesinden bile haberim yoktu.😀 O zamanlar süper lise vardı ve ben sayısal okuyarak zamanımı matematik, fizik ve kimya ile geçirdim.Kesinlikle lisede de müzik okumak isterdim.Ama bu şekilde gelişti. Şimdilerde ise küçük kardeşimin Güzel sanatlar lisesinde okuyor olmasından çok mutluyum.
Sahnelere atılmam , tamamen babamın grup arkadaşlarının sezon ortasında onu yarı yolda bırakmasıyla başladı... sağ olsunlar bazen şerden hayır doğar derler... (2002)
İlk zamanlar önümde iki adet tumba , marakas ve zil vardı. Elimden geldiğince eşlik ediyordum.
Günlerimiz doluydu ve ben sahnede olmaktan gerçekten çok mutluydum. Çocukluk dönemim bitmiş, haftalık harçlık kesilmiş, iş hayatımın başladığını hissetmiştim...😅
Zamanla babam bendeki heyecanı görüp bana bir yan flüt aldı. Bulgar bir hocadan kısa bir süre ders aldım.
Flütü sahneye götürüyordum arada düz ses de olsa eşlik etmeye çalışıyordum. Alanya'da otellerde her gün çalışa çalışa sahnede flüt çalmaya başladım. Okulda edebiyat hocam dinletilerde çalmamı istedi. Orada da türkçe bir şeyler çalarak geliştirdim.
Babam klavye çalıp şarkı söylüyordu. Ben de müziklerin üzerine flütle süsleme yapmaya çalışıyordum. Hatta şunu çok iyi hatırlarım ben şarkı söylerken üstüme melodi çalma dediğini...
-okey 😁... çalamadığım yerde tumba çalıp vokal yapıyordum. Gün geçtikçe pek çok şey öğreniyordum. Sezon sonuna doğru şarkı söylemeye de başlamıştım.
Bir gün babam sordu saksafon çalabilir misin? Şu an farkediyorum ki sanırım bende geri vites yok Şu zamana kadar şu şarkıyı söyler misin diye sorduklarında hiç olumsuz yanıt verdiğimi hatırlamıyorum. Yani ne gerekiyorsa onu yapmam gerektiğini hep bildim. Bu işi seviyorum ve en iyi şekilde yapmam gerektiğini de biliyordum. Saksafona da hayır demedim. Yeni bir alto saksafon aldık. Ancak bu flüt gibi devreye giremedi. Ara ara saksafon hocaları bulduk. Evde çalışmalara devam ettim. Saksafonu da sahneye 17 yaşımda dahil etmeye başladım.(2004) 🎷
Babamın bana bu çalgıları seçip yönlendirmesi benim için büyük bir şanstı ve onun ileriyi görmesiydi... Ona Minnettarım...
Seneler geçti müzik bölümü için hazırlanmam gerekiyordu. 6-7 ay civarı müzik sınavına hazırlık eğitimi aldım. Üniversite’yi kazandım (2006) ve sonunda Müzik okumaya başladım. Listede ismimi gördüğümde evde tek başımaydım. Kendi kendime çığlık attım...Okulda Pek çok şey öğrendim müziğimi daha da geliştirdim.Çok yetenekli arkadaşlarla tanıştım ve iyi hocalarla birlikte çalıştık.Kafamın içinde yeni bir sayfa açıldı.İşin teorisini öğrenerek müziğe çok daha farklı bir perspektiften bakmaya başladım.
Okurken pedagojik formasyon eğitimi de aldım. Okul sonrasında 3 sene müzik öğretmenliği de yaptım. Güzel bir deneyimim oldu. Ancak sadece müzisyenlik yapmam gerektiğine karar verdim. Çünkü bu 3 sene boyunca müzisyenliğim olarak yerimde saydığımı farkettim.Hem müzisyenliğin devam ettiği bu çalışma temposunda gerçekten sosyal hayatımı bitirdim. Şunu anladım hayatın iki meslekle uğraşacak kadar uzun olmadığına yada iki mesleği de aynı kalitede yürütemeyeceğime...
Şu sıralar büyük bir keyifle müzisyenlik hayatıma devam ediyor ve şükrediyorum. Çünkü sevdiğim işi yapıyorum. Şu an 31 yaşındayım yıl 2018 on altıncı yaz sezonumu bitiriyorum.
Bu zamana kadar pek çok şey yaşayıp deneyimledim. Burdan yola çıkarak ve affınıza sığınarak müzisyenlik hayatımızda dikkat etmemiz gereken şeylerden bahsedeceğim;
Müzisyenlikte o kadar ayrıntı vardır ki dışarıdan baktıklarında gelip iki saat çalıp gidiyor derler... Ancak bir müzisyen sezon başında düşünür bu sezon nasıl geçecek, neler yapacağım , kimlerle çalışabilirim, anlaşabiliri miyiz , günlerim dolacak mı, geçen seneye göre biraz daha kazancımı artırabilecek miyim, enstrümanımı yenileyebilecek miyim, nasıl bir repertuar hazırlayacağız, hangi milletlere program yapacağız, sağlığımı koruyabilecek miyim...vs
Derken yaz sezonu başlar. Orkestra toplanmış kıştan beri provalar devam etmiştir. Sahnede giyilecek kıyafetler belirlenmiştir. Ekipmanlar tamamlanmıştır. O hafta sezon başlayacaktır. Her gittiğiniz otelde kendinizi beğendirme, müşteriyi eğlendirme stresi olacaktır. Eğer akşam sahneniz varsa gündüzden stresi başlar. Çünkü akşam sahne vardır ve enerjinizi akşama saklamanız gerekir. Öğleden sonra saat 4 civarları hazırlıklar başlar. 5-6 civarları servis noktasında toplanılır.Yaklaşık bir saatlik yolculuktan sonra ekipmanlar taşınır kurulur. Genellikle akşam yemeği başladığı için saat 7 civarlarına kadar ses denemelerinin bitmesi gerekir. Sonra müsait bir zamanda yemek yenir. Yemek yendikten sonra beklemek için kulise geçersiniz. Size bilgilendirme gelir müşterilerimiz bu milletlerden diye. Kafanda bir repertuar canlandırırsın. Program başlar müşteriyi bir yerden yakalamaya çalışırsın enerjiyi devamlı yukarda tutmak için o 1-2 saat içersinde devamlı stres yaşarsın. Yakalayabilirsen ne ala program keyifli geçer ama yakalayamazsan işten fena soğursun. Moralini yüksek tutmak zorundasın. Orkestra olarak eğlenmek zorundasınızdır. Her gün aynı işi yapıyor olsanızda motivasyonunuz yüksek olmak zorundadır. Hasta da olsanız cenazeniz de olsa bu sizin işiniz olduğu için eğlenmek ve eğlendirmek zorundasınızdır...
*
Bu işi başarıyla yürütebilmeniz için her işte olduğu gibi müzisyenliğin de altın kuralları vardır:
1. Çalgınızı iyi çalmanız sesinizi iyi kullanmanız gerekmektedir.
2. Repertuarınız oldukça geniş olmalıdır. Çünkü nerede neyle karşılaşacağınızı kestiremezsiniz.
Bu sebeple de düzenli provalar yaparak işin kalitesini arttırmaya yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
3. İşinize olan saygınız ve insanlara verdiğiniz sözler çok önemlidir. Verilen sözlerin arkasında durmalısınız yoksa ne kadar iyi müzisyen olsanızda sözünüzde durmadığınız zaman karşı tarafın güvenini kaybedebilirisiniz.Grup arkadaşlarınızla da sevgi ve saygı çerçevesi içinde yürütmeniz gereken sonuçta bir iş söz konusudur.Aranızda konuşmayı ihmal etmeyin. Dağ dağa küsmüş dağın haberi yok olmasın yani 😉
4.Görünümüz bakımınız iyi olmalıdır. Çünkü sahnede herkesin gözü üzerinizde olacaktır. Ne kadar iyi de çalsanız sizi izleyenlere olan saygınız görünüşünüzle onlara cevap olacaktır.Siz giyiminize ne kadar dikkat ederseniz size duyulan saygı da o kadar olacaktır. (2+2=4)
5.İş disiplinine dikkat etmelisiniz. İstenen saatte sahnede olup sisteminizi hazırlamalısınız.İstenen saatte de programa başlayıp zamanında bitirilmelisiniz.Eğer size kurulumda yardımcı olacak tonmaister yada dj arkadaşlar olacaksa onlardan isteklerinizi rica ederek söylemelisiniz. Kimse kimsenin kaprisini çekmek istemez ki zaten sizin özel çalışanınız değiller. Eğer kapris yapıyorsanız, ne kadar iyide olsanız istenmeyen kişi olursunuz.Bir de heryerde ses sisteminden anlayan birisini bulamayabilirsiniz.
Bununla birlikte Eğer bir işletme size iyi bir ses sistemi sunuyorsa sizin onlara ekstra saygı duymanız gerekir. Orası bu işe gerçekten değer veren bir işletmedir. Öyle işletmeler gördük ki senelerce ses sistemi taşıdık.Böyle durumları göz ardı etmeyiniz.İşletmelerde her zaman çözüm odaklı olmanızı öneriyorum.
Çok önemli bir durum olmadığı sürece işinize gitmemezlik yapmamalısınız. Turizm de işinizi kaybetmeniz an meselesidir. Herşey daha iyi bir alternatife bakar.Eğer büyük bir sıkıntı varsa da bir alternatifiniz mutlaka olmalıdır.
6.Popüler müzik, çabuk eskiyen bir şey olduğu için repertuvarınızın devamlı güncel kalması hem programınız için hemde kendiniz için iyi olacaktır. Bunun dışında bu zamana kadar hazırladığınız repertuarı saklamalısınız. Özellikle teknoloji çağında i pad kullanmak ve çalışmalarınızı drive'larda saklamanızı şiddetle tavsiye ederim.Olurda bir gün repertuvarınızı unutursanız telefonunuzdan drive'a bağlanıp yada silinirse internetten yedeğine ulaşabilirsiniz.
7.İyi bir enstrüman kullanmalı ve ekipmanınız eksiksiz olmalıdır. Müzisyenlerin Yedek kablolarının olması özellikle de bir solistin kendi mikrofonuna sahip olması ses kalitesi ve performansı açısından mutlaka gereklidir.
8.Ulaşım için kendinize ait tasarruflu bir arabanız olmalıdır.
9.Bulunduğunuz işlerde yemeğinize ve içtiklerinize dikkat etmelisiniz.Size verilen bu hakları su istimal etmemelisiniz. Özellikle iş esnasında alkol almamalısınız.Yiyecek ve içecek artıklarınızı mümkün olduğunca çöpe atmalısınız.Basit gözükse de kötü intibaya sebebiyet verebilir.
10.İşteyken sadece işinize odaklanmalısınız. Sanatçı her zaman göz önündedir ne yaparsa dikkat çeker ve izlenir.Sahnede put gibi durmayın.Öncelikle gülümsemeyi ihmal etmeyin ve sahnede hareketli olun gerekiyorsa dans edin. İşinizde yaptığınız hareketlere dikkat edin. Arkanızdan konuşulduğunda işini yapar ve gider diyebilsinler...
11.İşiniz bittikten sonra eşyalarınızı toplayıp oradan ayrılmanız sizin için iyi olacaktır. Müzisyenler otel içersinde dolaşıyor diye güvenliklerin telsizinden haber geçmesi pek hoş olmaz.
12.İşinizi resmiyete dökmelisiniz. Vergi Mükellefi olup serbest meslek makbuzunuz olmalıdır. Kurumsal olursanız işletmeyle aranızda başkaları olmaz. Kuralları siz belirlersiniz. Paranız hesabınıza yatar. Aynı zamanda masraflarınızı da vergilerden düşebilirsiniz.Kısacası kendi işinizin patronu olursunuz. Bu arada emekliliğiniz ve sağlık işlemleri için sigortanızı da ödemeyi ihmal etmemelisiniz.
13. Siz işinizi iyi yaptığınız sürece zaten çevreniz artacaktır.Çevrenizi tanımalı ve arttırmalısınız. İşini düzgün yapmayan insanları yada iş yerlerini belirleyip gerekirse onlarla çalışmayı durdurarak yeni işlere kapı açmalısınız ki işiniz yılan hikayesine dönmesin.Sezonluk işlerinizin bağlantılarını kopartmayın.Yaz yada kış sezonu açılmadan bağlantılarınızı mutlaka kurun
14. Kendinize mutlaka haftada bir gün bırakın tatile ihtiyacınız olacaktır.
15. Birikim yapmayı sakın ihmal etmeyin. Her zaman hesabınızda sizi en az 3 ay idare edebilecek bir yatırımınız olmalıdır. Çünkü turizmde her işletmenin ödeme şekli farklı olabilir.Bunlara hazırlıklı olmanız gerekmektedir.
16.Sosyal medyayı iyi kullanmalısınız. Yaptığınız işin videosunu mutlaka çektirin. Bu size bir sonraki işleriniz için referans olacaktır. İşinizi iyi pazarlamayı ihmal etmeyin.Her işte olduğu gibi reklam çok önemli bir araçtır.
17.Hayalleriniz ve hedefleriniz hep olsun. Tembellik yaparsanız yerinizde sayarsınız hep cepten yersiniz.
18. Sahneye çıkarken ki heyecanınızı hiç bir zaman yitirmeyin ve sizi izleyenlerle iletişiminizi mutlaka kurun.
19. Kalitenizi her zaman gösterin.Yabancı dil eğitimini ihmal etmeyin.
20. İyi müzisyen olup bu topraklarda yabancı müzisyenlerin, işlerinizi almalarına fırsat vermeyin.
Yaptığınız işin değerini bilin ona gereken emeği verin çalışın ve yapabildiğiniz kadar devam edin vazgeçmeyin... Çünkü Müzik bizim için hayattır...
*
2002 den beri tanirim capello engin abi, efe ve aytug u, hepsi isini mukemmel yapan, insanligi muzisyenligi 100 numara insanlar, piyasada parmakla gosterilebilcek kisiler, basarilarini. devamino diliyorum yazi guzel olmus cok begendim ben! cem usluoglu
YanıtlaSilÇok teşekkür ederiz sen de çok değerlisin bizim için güzel zamanlarımız geçti daim olsun... :)
SilThis article covers the ways casinos are interesting you 온라인카지노 to gamble. Despite the low probabilities of big profitable, they are eager to seek out|to search out} ways to guarantee your profitable is close to. When the Player total is 5 or less then the Player is dealt one further card.
YanıtlaSil